Dogo Argentino

Familya: Mastiff
Diğer Adları: Dogo Argentino, Argentinian Mastiff, Argentine Dogo
Rengi: Beyaz
Çıkış Yeri: Arjantin
Çıkış Tarihi: 1920
Orjinal İşlevi: Av, bekçi, koruma köpeği.
Günümüzdeki İşlevi: Günümüzde çok amaçlı olarka kullanılmaktadır. Avcı, bekçi, polis, ordu, arama-kurtarma köpeği.
Ortalama Ömür: 11-13 yıl
Kilo Erkek/Kilo Dişi: 40-50/33-40 kg

Boy Erkek/Boy Dişi: 58-68/58-65 cm



Temel Özellikleri
Dogo Arjantin, atletik görünümlü, kaslı yapıda ve orta boyutlarda bir ırktır. İyi bir bekçi köpeğidir. Ailesine bağlı olan bu ırk oldukça akıllı ve oyuncudur. çocuklarla ve tüm aile fertleri ile iyi anlaşır, öpülmekten ve kucaklanmaktan hoşlanır. İyi bir eğitim ve sosyalleşme sürecinden geçmesi gerekir.

Güçlü olan bu ırkın, kuralcı ve tutarlı bir sahip tarafından yetiştirilmesi gerekir. İlk köpek sahibi olacaklar için uygun bir seçim olmayabilir.

Neler Yapar?
Günümüzde bekçi ve koruma köpeği olarak kullanılmaya yatkındır. Köpek dövüşlerinde talihsiz bir üne de kavuşmuştur. Son dönemde köpek yetiştiricilerinin özenli dikkati sayesinde, aile köpeği olarak da kullanıldığı görülebilir.

Kökeni
1920 yılında Arjantin'de Dr. Antonio Nores Martinez tarafından iyi bir av ve bekçi köpeği olarak geliştirilmiştir. Güney Amerika kökenli ilk av köpeği olarak tanınan ırk bu gün avcı, bekçi, polis, asker, arama ve kurtarma köpeği, iş köpeği ve aile köpeği olarak çok amaçlı kullanılmaktadır.

Dr. Antonio Nores Martinez ırkın yetiştirilmesine mastiff tipinde bir tür olan Cordoba köpeği adını vererek başlamıştır. Daha sonra ırkın geliştirilmesinde Great Dane, Boxer, Spanish Mastiff, Bulldog, Bull Terrier, Great Pyrenees, Pointer, Irish Wolfhound ve Dogue de Bordeaux gibi ırklar kullanılarak geliştirilmiştir. Irkın kökeninin, günümüzde artık soyu tükenmiş bir ırk olan Alano köpeğine dayandığıda söylenilmektedir. Ancak bu konuda bilgiler tam değildir. Dr. Antonio Nores Martinez uzun yıllar ırkın saf bir ırk olarak tanınması ve saf özellikler kazanması için çalışmalar yapmıştır. Irk ilk kez 1973 yılında FCI (Federation Cynologique Internationale) tarafından saf ırk olarak kabul edilerek kayıtlara geçmiştir.

İlk kez 1978 yılında Avusturya'ya getirilerek Avrupa'da tanınan ırkın yetiştirilme amacı başlangıçta güçlü ve dayanıklı avcı bir ırk yaratmaktı. Ancak sonraları yetiştirme amacı saptırılmış ve ırk dövüş köpeği olarak kısa sürede popülarite kazanmıştır. Bu gün artık pek çok ülkede, dövüşler ve dövüşçü ırkların yetiştirilmesi yasaklanmıştır. İngilterede de 1991 yılından sonra Fila Brazileiro, Japanese Tosa, American Pit Bull Terrier gibi Dogo Argentino ırkı da kötü ünü nedeniyle yasaklanan ırklar arasında yer almıştır. Irkın pek çok Avrupa ülkesinde yetiştirilmesine, agresifliginin baskılanmış olması, itaat eğitimi almış olması, mikroçip veya kulak dövmesi uygulanmış olması gibi belirli özel şartlarla izin verilmektedir.

Merhabalar,
Aslında dogolar bekçi köpeği olarak kullanılmamalı.Dogo bu rütbede bir köpek değil.Bu işi yapabilicek bir çok ırk var.

Bencede bekçi köpeği olarak kullanılacak köpeklerin özelliklerine uymuyor,bekçi olarak kullanılacak köpeklerde havlayarak uyarma ön planda ,ama dogo biraz farklı elbette işini sessizce hallediyor

Dogo bekçilik konusunda aynı fikirdeyim ama bence Dogo'nun olduğu bahçeye girmiyelim arkadaşlar...

yabancılara hatta aileden hariç ikinci kişilere tanıdık olsa bile kuşkucu yaklaşıyor we bu özelliğinden dolayı her nekadar bekçilik yapamayacağı konusunda hemfikir olsakta dikkat edilmesi gerekir diyorum we yaptıran insanlar war

Ama karakterinden uzaklaşan argentinoları yakından takip ettiğimizde genetik özelliklerinin yıprandığı bir gerçek,bekçilik konusundada öyle sağır bir köpek ne kadar bekçilik yapabilirki !

Yada pigmentasyon dağılımın parçalı dediğimiz siyah lekelilerin ne derece genetik özellik kayıplarına sahip olduğumuz konusunda hiç birimiz cevap veremeyiz. Köpekler çaprazlanırken kesinlikle dikkatli olunmalı...

Bir kişinin karakterini ilk olarak DNA sı sonra ise çevresi belirler bu her ikisine birden biz fenotip diyoruz,ırkı ortaya çıkartan kişiye dikkat edelim o bir doktor nasılki mendel yasaları var ise,bu yasalar dahilinde hareket eden ırkı oluşturan kişide istenen özellikleri ayırmak için farklı ırklara başvurmuş,düşünsenize sert mizaçlı ırklar ile uysal mizaçlı köpekleri kullanarak mantıklı düşüne bilme yeteneğini,çoban köpekleri ile dövüşlerde kullanılan ırkları kullanarakda yaşadığı cevrede bulunan kişileri tanıma ve onları her ne pahasına olursa olsun koruma özelliği katılmıştır. Irkın yapısına katılan ırklar ne eksiktir nede fazla en uygun çaprazlama mantığı kullanırarak yapılandırılmış. Bu anlattıklarım DNA yapısıydı ayrıca fenotip dediğimiz başlığa katılan çevrede var elbette,çevre koşulları hayvalrı olmlu yada olumsu olarak etkileyen şeylerdir anne ve babaya sahiplerinin davranışları fenotpe yansır o fenotipte elbette yavrulara aktarılır. Anne ve babanın özelikleride çevre faktöründe ön plana çıkmakta

Biz veteriner hekimler yavru elde etmek için ilk olarak,anne ve baba adayının tayininden sorumluyuz. Onları seçerken vicut buyukluğune,kıl yapısına,kafa yapısına,yürüyüşüne,oküler çapına(göz çapı),iskelet yapısının sağlamlığına,mizacına bakarak ebeveynlerini seçmekteyiz. Onların her biri belirli kıstaslar dahilinde yapılmaktadır. Örneğin kafa yapısında bir anormallik,Beynin (mesela alnın çıkıntılı olmaması) gelişiminin yeterli olamamasını akla getire bilir yada yürüşteki hafif yalpalamalar,av esnasında sorunlar doğura bileceği unutulmamalıdır. Bu istenmeyen yapıların 2 nesil sonrasında dahada artabileeğini düşünürsek! Irk standartlarının ne derecede önemli bir konu olduğunu akla getirecektir. İşte bu yüzden ilk başta,uygun damızlık seçilmekte ayrıca yavruların kusurlu olmaması için çoklu doğumlara izin verilmemektedir. Neden mi ? Doğacak yavru sayısı arttıkça her cenine düşecek besin miktarı azalmakta,doğum süreside uzatılamayacağına göre Doğan her yavru gelişim özellikleri bakımından eksik doğacaktır. Biz insanlarda olduğu gibi hayvanlar içinde,protein sentezi önem arz etmektedir ! DNA,RNA'yı RNA'da protein sentezini gerçekleştir,her protein farklı tip amino asitlerden oluşmaktadır,her amino asitde besinlerimizden maalesef karşılanamamaktadır. Dışarıdan alınması gereken amino asitlere ''esansiyel amino asitler'' denilmektedir. Sistin,sistein ve metionin gibi amino asitler,dışarıdan alınan ve DNA'nın yapısını oluşuran temel besinlerdir. Ceninler bu besinleri anadan alırlar,annenin sahip olduğu metiyonin miktarını max.100 olarak tanımlarsak, her yavru için doğuma kadar geçen sürede gerekli olan miktarada 20 dersek,ve doğum sonundada 6 yavru meydana geldiğini düşünürsek her yavruya düşen esasiyel amino asit miktarının düştüğünü ve kalıtsal özelliklerin aksadığı aklımıza gelmektedir,kötü olanda acaba dogomuzun hangi özelliği determine eden genin bozuk olduğudur ? İşte bunu tahmin edememekteyiz. Unutmayın DNA zincirinin bozulduğu küçük bir kısım ya danuaya ait ise düşünsenize vakurluğunu,tavizkarlığını,danuadan alan dogomuz yapı bozukluğu ile,taviz göstermeyen bir kişiğe bürünüp hiç beklemediğimiz bir anda karşımıza çıkıp '' Sen kimsin !! '' dediğini gözlerimizin önüne getirelim . Lütfen sevgili forum dostlarım,gerçek ayrıntılarda gizlidir,yadsınamaz köpeğimiz alırken dikkatli olalım .!!!...

DOGO arıyoyorum kimse yardımcı olmuyor.
manisada oturuyorum.
erkek bir dogo arıyorum.
lütfen yardımcı olun.

mehmetali.teknikressam@gmail.com
maliautocad@hotmail.com

arkadaslara katılıyorum dogolardan bekçi olmaz genetik özellikleri desteklemiyor

BENIM 3 TANE 3 AYLIK DOGOM VAR ! FABRIKADA BEKCI OLMASI ICIN ALDIK . N' YANI BOSUNAMI ALDIK!BIZIM FABRIKANIN 1 KM UZAĞINDA BI TANE DAHA FABRIKA AR ORDADA DOGO VAR ! BAZEN BAKIYORUM ISCILER BILE YANINA YAKLASAMIYOR????(EN ISA ZAMANDA CEVAP)

Dogo Argentino çokyönlü köpektir.

Açıkçası bekçilik için Dogo'lardan çok daha üstün olan birçok köpek ırkı var KONUSUNA KATILMIYORUM. Bunun birçok nedeni var ve uzmanlara göre bu şöyle açıklanabilir:

Dogo Argentino pek havlayan bir köpek türü değil. Bunun sebeplerinden onun avcı oluşunu ve kendine olan güvenini gösterebiliriz.
Dogo sessiz avcıdır ve sessizce, süratle ve acımasızca saldırır. Aynı zamanda Dogo kendi gücünün farkındadır ve bu nedenle kendini kolay kolay tehdit altında hissetmez, dolayısıyla da agresifleşmez. Köpek kavgalarının çoğunda kavgayı provoke eden, yani başlatan Dogo değildir (hepsini o bitirse bile!) Kısacası, Dogo gereksiz yere havlamaz. Maalesef, gerektiğinde bile havlamayabilir: bahçenize girmeye çalışan hırsızı veya davetsiz misafiri havlayarak uyarmak ve korkutmak, böylece onun uzaklaşmasını sağlamak yerine sessizce bir köşede pusuya yatıp kurbanını bekleyebilir. Sonucu tahmin edebiliyorsunuz herhalde!!! Çok büyük trajediye yol açılabilir. Belki duymuşsunuzdur, bekçi köpekleri için şöyle bir benzetme vardır: "Bir Dobermann koruduğu binaya insanı asla sokmaz, Rottweiler ise içeriye sokar ama dışarıya çıkartmaz." Burada benzetme yapacak olursak Dogo da insanı içeriye alıp orayı kendi av alanına çevirir!

Dogolar çok kaslı köpeklerdir ve formda kalmaları için bol bol harekete ve uzun yürüyüşlere ihtiyaçları vardır. Zincire vurulup saatlerce bir yerde kalmak onların kaldırabileceği bir şey değildir. Bekçilik için tercih edilebilecek cinsler Kangal, Alman Çoban Köpeği, Kafkasya Çoban Köpeği gibi köpekler olmalıdır. Dobermannlar ve Rottweilerlar da bu konuda çok iyi performans sergilerler.

AMA BEN UZMANLARADA KATILMIYORUM. CUNKU ISI SESSIZCE HALETMEK EN IYISI